Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ortalıkta dolaşan imar hikayelerinin o kadar rahatsız edici olduğunu vurgulayarak "Cumhurbaşkanımıza ve başbakanımıza ilettik. İmar uygulamaları açısından ayrıca denetlenmesi lazım. Belediyelerin üçüncü bir denetime ihtiyacı var. En büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor” diye konuştu.Bakan Özhaseki, belediyelere yönelik en önemli şikayet konusunun imar uygulamaları olduğunu söyledi.Belediyelerin bu nedenle üçüncü bir denetime ihtiyacı olduğunu ifade eden Özhaseki, bu denetim yetkisini bakanlığına istedi. Özhaseki, "Ortalıkta dolaşan imar hikayeleri, o kadar rahatsız edici ki hepimizin içini döndürüyor. Bu müthiş bir sıkıntı. Adalet duygusunu da sarsıyor" dedi.Özhaseki, TBMM’deki sohbetinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın özellikle belediye uygulamaları konusunda açtığı başlığın anımsatılması üzerine değerlendirmeler yaptı. Özhaseki, bazı belediyelerin imar kararlarına yönelik iddialar için şunları söyledi:"İDDİALAR RAHATSZI EDİCİ""Anayasadan kaynaklanan hükümden dolayı belediyeler İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Fakat onların parasını biz gönderiyoruz. Kredi talepleri, değişik fonlardan kaynak istediklerinde bize geliyorlar. İmarla ilgili düzenlemeleri de biz yapıyoruz. Türkiye’de şu anda belediyeler konusundan vatandaşın en çok şikayet ettiği konu imar. Kimse temizlikten, parklardan, çöp toplanmasından uzun boylu bir şikayet etmiyor. Fakat ortalıkta dolaşan imar hikayeleri o kadar rahatsız edici ki, hepimizin içini döndürüyor. Bu müthiş bir sıkıntı. Adalet duygusunu da sarsıyor. İnsanlar arasındaki bu dedikodular belediyelere yönelik güveni de sarsıyor.”"ERDOĞAN'A SÖYLEDİM"Bunların engellenmesi konusunda görüşlerini cumhurbaşkanına ve başbakana ilettiklerini söyleyen Özhaseki şöyle konuştu:"İmar uygulamaları açısından ayrıca denetlenmesi lazım. Denetimi biz yapabiliriz. Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı’na sunacağımız 6 aylık planda belediyelerle ilişkilerimiz de olacak. 21 sene belediye başkanlığı yaptım. Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı denetler belediyeleri. Bazen Sayıştay öyle abartır ki, denetim işkenceye dönebilir. Ama buna rağmen denetlemeli, itirazımız yok. Diğeri de İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerinin yaptığı denetimdir. Belli aralıklarla bu denetim yapılır. Onlar işlemlere bakarlar.”DENETİMDEKİ EN BÜYÜK SORUNÖzhaseki, denetimlerde imarla ilgili şikayetlerin mülkiye müfettişlerinin ihtisasları imar olmadığı için ya bakanlığın ya da valiliğin bilirkişi listesindeki mimarlara veya mühendislere yolladığını kaydederek "Bir şehirde siz belediyeyi, o şehrin bilirkişisine gönderiyorsunuz. Akşama kadar birlikte olan adamlara gönderiyorsunuz yani. O raporlarda da suçlayıcı bir şey olmuyor. Dolayısıyla o rapora göre hareket ediliyor. Yani belediyelerin üçüncü bir denetime ihtiyacı var. Böyle olursa imar sıkıntısı da gündeme gelmez. En büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor. O imarın bir an önce denetim altına alınması lazım" ded"EZİYET EDECEK DEĞİLİZ"Bakan Özhaseki, “Elinde beşyüzlük, binlik planları olanlara eziyet edecek değiliz. Ama bir yerin planında değişim varsa, ‘Bir dakika niye değişitiriyorsun?’ deme hakkımızın olması lazım. Plan tadilatlarının niye yapıldığını sormamız lazım. Eğer bu tadilatlar makul ve haklı ise ‘doğru yapmışsın’ deriz. Değilse, ‘dur’ demek lazım. Parsel bazlı imar değişiklikleri en büyük bela. Yoksa alan bazlı olanlara kimse itiraz etmiyor.”"İnsanlar sanayiden yüz çevirip, en kıymetli semtlerde 50-100 kat yapmak için koşuşturuyorlarsa, en kestirme yoldan buradan rant elde etmeyi düşünüyorlarsa bu bir tehlikedir" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, soru üzerine Ankara ve İstanbul’u örnek gösterdi. Özhaseki, şunları söyledi: "Belediye ismi vermemi kimse beklemesin. Ama herkes gidip Ankara’nın veya İstanbul’un en lüks semtlerinde, sahil kenarlarında kafelerde oturup baktığı zaman gördüğü nahoş manzaralardan rahatsız diye düşünüyorum. Oradaki dedikoduları dinlerlerse, epey rahatsız olurlar. Bu dedikoduların bir kısmı dedikodudur, iftiradır, silelim. Ama hepsi de dedikodudan ibaret değil, biz de bunu biliyoruz. Ancak bu tür şeyleri ispatlayabilmek öyle zor ki, o yüzden biz bu işlerin olmamasına gayret edeceğiz. Dünyanın en eski mesleklerinden birisi, hakkına razı olmadan başkasının hakkına el uzatmak, hırsızlıklar, yolsuzluklar ve kötülükler.Son 10-15 yıl içerisinde şehirlerimizin çok hızlı gelişmesi şehir rantlarını da doğurdu. Bu konuda imar planları aslında çok yeterliyken, imar planlarında bozulmalar meydana gelmeye başladı. Bu bozulmalar, haksız yere birine menfaat sağlamalar insanlardaki adalet duygusunu sarstığı gibi bu işi yapan idarecilere karşı da müthiş bir öfke duyulmasına sebebiyet veriyor. Ben bunları ifade etmeye çalıştım. İmar konusunda sayın cumhurbaşkanımız çok titiz ve hassas. Zaten belediye başkanlığı yaptığı için bu konular hakkında da biliyor. Bütün özel sohbetlerimizde de özellikle dikey mimariden çok yatay mimariye geçilmesi hususunda da direkt talimatları var, adeta bir mücadele devam ediyor.”
EKONOMİ
24 Haziran 2017 - 17:28
Güncelleme: 24 Haziran 2017 - 18:32
Bakan: "En büyük hırsızlıklar imardan geliyor"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, ortalıkta dolaşan imar hikayelerinin rahatsız edici olduğunu vurgulayarak, "En büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor” diye konuştu.
EKONOMİ
24 Haziran 2017 - 17:28
Güncelleme: 24 Haziran 2017 - 18:32