‘Bizim yüzümüzü güldürsün ya’
Murat Kurum: Buyurun Bakanım.
Erdoğan Bayraktar: Ne var ne yok Murat nasılsın?
M.K.: Sağolun Bakanım siz nasılsınız.
E.B.: Vallahi biz de mücadele ediyoruz, koşturuyoruz yoğun işte.
M.K.: Allah kolaylık versin Bakanım ben bu şeyle ilgili bilgi vereyim diye aradım Bakanım bugün bizim Kartal’ın şeyini yaptık.
E.B.: Ha
M.K.: Ee oraya en yüksek teklif 534 milyon arsa payı geldi
E.B.: He
M.K.: Yüzde 40 e Eltes ile Dap Yapı
E.B.: Kimdir Eltes.
M.K.: Eltes Ağaoğlu’nun başka bir firması Dap yapı da bu Ziya Yılmaz var belki bu Kartal da projeleri filan var.
E.B.: Ha
M.K.: İkincisi de Ofton 530.
E.B.: Ha
M.K.: Attı o da böyle bir teklif geldi Bakanım.
E.B.: Onun şeyini zorla okeylettim bugün bu Bakırköy’deki imar planını yapmıştım onu da Başbakan’a arz ettim bugün okeylettim onu söyle onu yani ama yarım saat yalvardım yani onun için artık.
M.K.: Tamam bununla ilgili Bakanım sizde uygun görürseniz şeyin öne çıkmasını istiyorum yani bu Ziya Dap Yapı’nın
E.B.: Ziya Ziya çıksın öne.
M.K.: Ha ha yani çünkü zaten hani o bölgede iş yapan da o.
E.B.: Ha ha Dap Yapı desin Dap Yapı diye onu öyle lanse etsinler.
M.K.: Hı hı tamam ben o şekilde şey yapayım ee şeyi bekleyelim mi?
E.B.: … kaçıncı oldu Mesa kaçıncı oldu?
M.K.: Onlar ya 3 ya 4 Bakanım e şimdi dışarıdayım satış ofisindeyim.
E.B.: Ha.
M.K.: E 4. ya da 3.
E.B.: Tamam
M.K.: Yani tabii şey hani yüksek bir teklif bayağı katılım talep vardı da şeyde artık yapacak bir şey yok.
E.B.: Kaç kişi katıldı.
M.K.: 10 kişi şey yaptı 2. şeyi.
E.B.: Ha çok rakam ya.
M.K.: Baya çekişme oldu yani.
E.B.: Ha tamam.
M.K.: Bu şeyle ilgili ne ne yapalım onay işlemine devam edelim mi Bakanım?
E.B.: Onayla gitsin ya yani yapacak bir şey yok adam ihaleye girmiş almış ya.
M.K.: Tamam.
E.B.: Yani çünkü bir şey yok ki orada adam normal açık ihale adam dünyanın parasını vermiş yapacak bir şey yok 50 kusür milyon lira sana peşin verecek.
M.K.: Evet…
E.B.: 50 kusür milyon lira sana peşin verecek.
M.K.: Evet Bakanım.
E.B.: Yapacak bir şey yok onu onayla.
M.K.: Tamam Bakanım e bu Kayabaşı’nda okul vardı onu da şey yapacağım.
E.B.: Onu verme ona artık canım.
M.K.: Öyle mi?
E.B.: Yok canım adamlara bunlar çünkü adam iflahı kesilmiş ya adama şimdi oraya okul yap buraya okul yap doğru değil ki ya.
M.K.: Hım.
E.B.: Adam şimdi işini doğru dürüst yapsın ya bizim yüzümüzü güldürsün ya.
M.K.: Anladım tamam bakanım.
E.B.: Ha iyi oldu çok sağol, hayırlı akşamlar.
M.K.: Peki Bakanım hayırlı akşamlar.
diğer bir görüşme iseA: Ya şeyi söyleyeyim açmışken, şunu söyleyeyim sana Ali Bey
A.A: Buyur Başkanım
A: Bu Fildamı’ndaki yerle ilgili olarak yani birşeyler söyledi bana bizim büyükşehirden arkadaşlar. Ne oldu orada, ora neyin nesidir ya ora çok büyük bir sorun olacak
A.A: Neresi Başkanım?
A: Ya Fildamı dedikleri, ben yeri çok net bilmiyorum bu Bakırköy’de...
A.A: He Fildamı neresi?
A: ... Orası, bakanlık özel proje alanı ilan etmiş, efendime söyleyeyim...
A.A: Ha şey şey şey ııı hipodromun karşısı...
A: He he he...
A.A: Evet evet ha orası benim şeyim...
A: İyi ama o şimdi çok ciddi sıkıntıya sebebiyet veriyor ya, orada şimdi Büyükşehir reddetmiş, onun üzerine bakanlığa gidilmiş, bakanlık özel proje alanı ilan etmiş.
A.A: Evet evet yaptı onu, şey özel proje alanı ilan etti, şey planları da yaptı... Onun hatta sayın Başkan’dan, Kadir Başkan’dan randevu istedim, tahmin ediyorum önümüzdeki hafta görüşeceğim onunla.
A: He
A.A: O fabrika alanlarının olduğu yerdir o hemen şey de...
A: Biliyorum biliyorum...
A.A: He şeyde şu anda orası...
A: Ali Bey
A.A: He...
A: Yani bu ciddi şekilde Büyükşehir, özellikle bizim grup açısından sorun haline geldi. Çünkü Büyükşehir reddettiği birşey bu. Üstelik Büyükşehir’e bakanlık görüş sormuş, görüşü beklemeden planı yapmış. A.A: Kadir Başkan o konuda yani bana 6. ayda çıkarmaya söz vermesine rağmen, hatta şunu söyleyeyim bin kişinin önünde konferansta söyledi, böyle böyle bu fabrikaların dışarı taşınması ile ilgili... ııı şeyde bu Sütlüce’de kentsel dönüşümle ilgili bir konferans vardı...
A: He tamam tamam...
A.A: Orada, hatta bana ünlü müteahhit ben de oradaydım isim vermeden dün bana ünlü bir müteahhit geldi bu 4. veya 5. aydaydı o konferans...
A: He...
A.A: Müracaat etti, ben hemen bunun planını yapıyorum diye. Orada bin kişinin önünde de bunu deklare etmesine rağmen, o planı yapmadı onun üzerine ben sayın büyük patron asıl yani büyük patron anladınız .... olduğunu...
A: Anladım.
A.A: O bir ziyaretimde ona bahsettim şeyi, o da söyle şey yapsın diye Erdoğan Bey yapsın diye söylemişti. Yani direkt onun talimatı ile yapılan birşey yani bu.
A: Anladım.
A.A: He teyit edebilirsiniz bunu, yani şey değil, onun için ama...
A: Yav ona bakmak lazım siz orayı kimden almıştınız?
A.A: Ben orayı kısmen kat karşılığı kısmen para şeyden aldım orada yaklaşık 7-8...
A: Şahıslardan yani...
A.A : Şahıslardan 7-8 kişiden aldım orayı başkanım...
A: Tamam anladım.
A.A: Yani ve Kadir Başkanımla da...
A: Sonra ne olacak Ali bey sonra ne olacak...
A.A: Ama olmaması lazım, sayın başkanım. Yani şeyin de dediğim gibi şeyde ...
A: Hayır şimdi doğru ber yöntem takip edilmedi.
A.A: He...
A: Yani Büyükşehir’den reddedilen bir dosya, yani hiç Büyükşehir’e uğramamış olsa hadi neyse... Reddedilen bir dosya ondan sonra bakanlığa gidiyor özel proje, yani arkadaşların bana söylediği bu. İstanbul’da ilan edilen tek özel proje alanı, başka yok diyorlar.
A.A: Ha şeyde, ama onu büyük patronun talimatıyla yapılan birşey o...
A: Ya ben tamam o...
A.A: İstiyorsanız bir müsaitseniz bir...
A: Oraya da arzedeceğim...
A.A: Bir şey yapıp konuşalım bir müsaitseniz bir ziyaretinize geleyim, bir konuşalım sayın başkanım onu...
A: Yani onu konuşmak lazım çünkü ben...
A.A: Ben şeyden de Kadir Başkanımdan da randevu istedim, anlatacağım yani izah edeceğim ona da durumu biliyor zaten.
A: Tamam.
A.A: Başkanım da olayın şeyinde zaten.
A: Tamam bir görüşürüz yani şöyle bir durum var bilesin...
A.A: Tamam başkanım ne zaman yarın müsaitseniz bir ziyaretinize geleyim neredeyseniz...
A: Yarın şey açılışlar var sayın Başbakan burada...
A.A: He burada he şeyden döndü he...
A: Akşama kadar full program var yani pazartesi falan görüşebiliriz herhalde ben sizi ararım.
A.A: Başkanım pazartesi salı şeydeyim Katar’dayım. Pazar akşamı uçak...
A: Döndükten sonra görüşürüz.
A.A: Çarşamba günü çarşamba günü şey yapabiliriz.
A: Tamam.
A.A: Ama yarın, pazar günü de buradayım.
A: Tamam anladım.
A.A: Müsait olursanız bana alo deyin.
A: Ben arzedeceğim, ona göre şey yaparız gerekirse ararım sizi tamam.
A.A: Tamam başkanım.
A: Peki hadi...
A.A: Saygılar sunuyorum, sağolun sağolun.
diğer bir görüşme iseAĞAOĞLU’NA YÜZDE 200 “ÖZEL ALAN”
Bakırköy Kartaltepe’deki 70 dönümlük araziyi satın alan Ağaoğlu’nun imar planlarında yapmak istediği değişiklik de takibe takıldı. Arazinin 40 dönümlük park alanını 26 dönüme indirmek, bina yüksekliğini 35 metreden 70 metreye çıkarmak ve böylece inşaat alanını yüzde 200 artırmak için belediyeye başvuran Ağaoğlu’nun bu talebi de reddedildi. Bunun üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve Bakan Bayraktar’ın Danışmanı Sadık Soylu’nun bizzat devreye girmesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Özel Proje Alanı ilan edilen arazide, Ağaoğlu’nun istediği değişikliğin yapıldığı öne sürülüyor.
Çevre Bakanı 70 metre vizesini böyle verdi
Ali Ağaoğlu’nun, İBB’nin belirlediği yükseklik şartını aşan projede, bina yüksekliklerinin 70 metre olması konusunda danıştığı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dan da açık çek aldığı anlaşıldı. Bakan’ın Ağaoğlu’na bina yükseklikleri ile ilgili “sen kendi bildiğin gibi yap. Boşver sana uymuyorsa sen bildiğin gibi yap” dediği iddia ediliyor.
Bu durum, 01.02.2013 tarihinde ikili arasındaki telefon görüşmelerine şöyle yansıdı:
A.A: Alo.
E.B: İyi akşamlar.
A.A: Saygılar sunuyorum sayın bakanım, hayırlı akşamlar diliyorum.
E.B: Bilmukabele, iyisin.
A.A: Allah’a şükür sayın bakanım gayet iyi. Koşturuyoruz, uğraşıyoruz. Yoğun tempo, Allah’a şükür bir yaramazlık yok.
E.B: Allah iyilik versin, Allah kolaylık versin.
A.A: Sağolun sağolun sağolun sayın bakanım. Yarın buralardaysanız eğer müsait olursanız...
E.B: Yarın ben 10:30 uçağıyla Trabzon’a gidiyorum.
A.A: O şeyle ilgili bir görüşecektim, herhalde o şeyle ilgili bir şey vardı da...
E.B: Yok sen kendi bildiğin gibi yap, boşver yani sen... Sana uymuyorsa sen bildiğin gibi yap.
A.A: Yok uymuyor, şey bitmiş yani bir tek orada yanlış bir, yanlış bilgi veriyorlar yani ön taraf zaten 70 orası diğer taraf da ... zaten...
E.B: Tamam tamam tamam. Sen sana uygun nasılsa öyle yap...
A.A: Çok teşekkür ederim, emirleriniz var mı sayın bakanım?
E.B: Yok güle güle hayırlı akşamlar.
A.A: Saygılar sunuyorum sağolun.
Ali Ağaoğlu’nun imar planlarına aykırı bir şekilde fazladan alan oluşturmak amacıyla yaptığı usulsüzlükler için kullandığı “ufak tefek mimari i.nelikleri zaten kullanırız” şeklindeki ifadelerinin de takibe takıldığı belirtiliyor.
Bakan oğlundan genel müdüre fırça
YAVAŞ yürüyen emsal ve benzeri işleri hızlandırmak isteyen Bakan Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman’a “bir b.k yaptığınız yok be, bir yazıyı yazamadınız ...” diye hakaret edip fırça attığı ve Ağaoğlu’nun işlemlerini hızlandırdığı ortaya çıktı. Ayrıca söz konusu görüşme esnasında Bayraktar ile Ağaoğlu’nun birlikte oldukları tespit edildi. Mehmet Ali Kahraman ile Abdullah Oğuz Bayraktar arasındaki 12.11.2012 tarihli görüşme şöyle:
M.A.K: Ha Abdullah ne yapıyorsun?
A.O.B: İyi ulan hiçbir b.k yaptığınız yok be bir yazı...
M.A.K: Niye ne oldu hayırdır inşallah.
A.O.B: Ulan daha bir yazıyı yazdıramıyorsunuz İski’ye.
M.A.K: Ya bir arayayım orayı tekrar Abdullah bugün arayamadım ya senin mesajını aldım dün akşam da onu ben yapacağım zaten biz yapacağız onun bütün yazışmalarını ya oradan yapmayacağız.
A.O.B: Bir şeyler askıya çıktığı yok, dosyaların hiçbir şey yaptığınız yok, yatıyorsunuz
M.A.K: Ne çıktı askıya?
A.O.B: Askıya çıkmıyor hiçbir şey?
M.A.K: Olur mu ya nasıl çıkmıyor abi ya ben göndereli iki hafta oldu ben onu göndereli ya.
A.O.B: Yok postayla geliyor diyorlar daha yavaş geliyormuş.
M.A.K: Ya vallaha yaf vay anasını ya elden göndereceğim onları bundan sonra ya zaten gönderiyoruz elden gönderiyoruz her zaman.
A.O.B: Şu ... gyo nun planları falan hiçbiri çıkmadı askıya.
M.A.K: Ya işte onun tabii bizim ilin hemen uyanık olup bir gün içerisinde çıkarması lazım ya.
A.O.B: Hı...
M.A.K: Orada sakatlık var yoksa ben gön iki haftadan fazla oldu tamam tamam.
A.O.B: Ara ikisini de sor ya.
M.A.K: Tamam tamam.
Taraf gazetesinden alıntı yapılmıştır.
Bakırköy belediyesi buradaki kamu terkin alanlarını yeniden hesaplamalıdır.Ayrıcada inşaat ruhsatını yeniden gözden geçirmelidir. Bakırköy belediyesindeki karadenizliler tarafından takip edilen burası için kötü kokular geliyor.Büyük rüşvet iddiaları ve söylentileri bakırköyün gündeminde.