CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, basına açıklamalarda bulunmak üzeren Merkez Yürütme Kurulu toplantısından ayrıldı.
Koç, CHP kurultayının Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi’nde 5-6 Eylül’de gerçekleşeceğini duyurdu.
Koç tüzükte birkaç maddede değişiklik yapılacağını belirterek,CHP tüzüğüne göre çarşaf listenini asıl olduğuna dikkat çekti. Kongre akışı içerisinde blok listenin söz konusu olabileceğini sözlerine ekledi.
CHP Parti Sözcüsü, “CHP’de tüzük değişikliği diğer partilerdeki gibi değildir. Ön hazırlık gereklidir. Tüzük komisyonu kurulur. Önümüzdeki kurultay olağanüstü kurultaydır. Birkaç maddede düzenleme olacaktır. Kapsamlı bir tüzük değişikliği olmayacaktır.” dedi.
Kurultayın ilk gününde genel başkan ve PM seçimi yapılması planlanırken, ikinci gün tüzük değişikliği yapılacak. Parti yönetimi tüzük değişiklikleri üzerinde çalışmalara başladı. Edinilen bilgiye göre en önemli parti tüzüğünün 58. maddesindeki önseçimle ilgili hükümde yapılacak.
Söz konusu madde, milletvekili adaylarının büyük bölümünün “önseçimle” belirlenmesi zorunluluğu getiriyor. Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı döneminde 26 Şubat 2012 tarihli olağanüstü kurultayda yapılan değişiklikle, aday belirlemede genel merkezin yetkileri daraltılmıştı.
Söz konusu madde, merkez yoklaması ile belirlenecek adayların toplam sayısının, partinin gösterdiği milletvekili adaylarının yüzde 15’ini geçemeyeceği hükme bağlanıyor. Partinin son genel seçimlerde yüzde 10’undan az oy aldığı seçim çevrelerinden gösterilen toplam milletvekili aday sayısının bu orana dahil edilmeyeceği de tüzükle belirlendiği için özellikle Doğu-Güneydoğu Anadolu’da da genel merkeze aday belirleme konusunda inisiyatif tanınıyor.
Kurultayda yapılacak tüzük değişikliği ile önseçim koşullarının daha da daraltılarak, aday belirlemede, 2012 değişikliği öncesinde olduğu gibi daha fazla söz hakkı verilmesi planlanıyor. CHP kurmayları, tüzükteki bu hükmün Seçim Yasası’na aykırı olduğunu, söz konusu yasada belirli bir oran konulmadığını savunuyorlar. Yapılacak bir başka değişiklikle de il ve ilçe örgütlerinin görevden alınmaları halinde mevcut tüzüğe göre 45 gün içindeki kongre zorunluluğu 1 yıla çıkarılacak. Böylece görevden alınan yönetimlerin delegeleriyle seçime gidilmesi engellenecekenel seçimler yaklaştıkça, milletvekili olanlar ve yeni milletvekili adayı olmayı isteyenleri bir “telaş” kaplamıştı…
Tüzükte yer alan “önseçim” maddesi “paraşütle” milletvekili olanlar ve aynı yöntemle milletvekili olmak isteyenlerin “kabus”u olmuştu…
Uzun zamandır CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bu maddeyi değiştirmek için baskı yapılıyordu…
Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer büyük kentlerin milletvekilleri her ne pahasına olursa olsun “önseçim” maddesini kaldırmak veya anlamsızlaştıracak kadar “daraltmak” istiyordu…
Bu “kargaşa” dönemini bu “avantadan vekil” olanlar fırsata çevirmek istiyor…
Tüzükte değiştirilmek istenen bir diğer madde, “görevden alma”larla ilgili…
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan oluşu sonrası CHP örgütlerinden çok büyük oranda “görevden alma” ve “atama”lar dönemi yaşanmıştır…
Örgütlerde keyfi “görevden alma” ve “atamalar” da çok büyük tepki toplamıştı…
Yapılan tüzük değişikliğiyle bunun önüne geçilmesi amaçlanmıştı…
Görevden atamalarda İl’lerde 45 gün ilçelerde ise 30 gün içinde kongreye gitmek zorunlu hale getirildi…
Böylece örgütlerde “operasyon” yapmanın önüne geçilmiş oldu…
Şimdi bu madde değiştirilmek isteniyor…
CHP’de yeniden örgütlere “Operasyon” dönemi başlatılmak isteniyor…
Konuşulan konulardan biriside “güçlü genel sekreter”lik dönemine geçiştir…
Hatırlarsanız Önder Sav-Kemal Kılıçdaroğlu “kopuş”unun nedeni bu “madde”ydi…
Sol ve Sosyal demokrat partilerde “güçlü genel sekreter”lik üzerine “örgütsel yapı” inşa edilir…
O zamanda Önder Sav bu uyarıları yapmış ve “güçlü genel sekreterlik”liği savunmuştu…
Şimdi yeniden “Güçlü genel sekreterlik”liğe dönüş isteniyor…
Doğru ve yapılması gereken düzenleme…
Hatta “Genel Sekreter”likte kurultay’da tıpkı genel başkanlık seçimi gibi ayrı yapılmalı…
Örgütün onayı ve desteğiyle kimin “genel sekreter” olacağı belirlenmelidir…
Yoksa kurultayda örgütten en az oy alanların o makamları işgal etmesi önlenemez…