Kısaca kendisini anlatan Çetinkaya, “1967 İstanbul doğumluyum. Doğma büyüme Şişli Kurtuluşluyum. Çok kültürlü bir mahallede yaşadığım için, o kültür zenginliğinin tadını almış biriyim. 1999’dan beri de Yeşilyurtluyum. Dolayısıyla İstanbul’un, Bakırköy’ün o kültürü koruması için de elimden gelen savaşı veriyorum. Çevre koruma derneklerinde, iş adamları derneklerinde birçok sivil toplum hareketinde görev aldım, liderlik yaptım ve halen de devam ediyorum. Sanat adamı değilim belki ama sanatı çok severim. İyi bir resim koleksiyoneriyim. Zaten eşim de ressam. Amatörce yazılar yazıyorum. Ayrıca müziği de severim. Ritim çalgılar çalıyorum. Şimdi de saksafon ve şan dersleri alıyorum” dedi.
İş adamı olmanın yanı sıra siyaset yükünü omuzlamasının başlangıcını da paylaşan Çetinkaya, “Adalar Platformu’nda da kurucu üyeyim ve Adalar’ın benim için ayrı bir yeri var. Oradaki eksikliklerin giderilmesi noktasında çok çabalarım oldu ve o şekilde siyasete atılmam ricasında bulunuldu. Tabi önce eşime ve iş ortaklarıma sormam gerektiğini söyledim. Onların da onayıyla Adalar’da siyasi maceramız başladı. Sonra Bülent Kerimoğlu ile birlikte burada göreve talip olduk ve başkanımızın kontenjanından belediye meclis üyesi olduk” diye konuştu.
TOPLUMUN KÜLTÜR VE SANATA İHTİYACI VAR
Türkiye’de sanat ve kültürle ilgili bir uzaklaşmanın bir kopmanın olduğunu söyleyen Çetinkaya, “Mesela bana en son 10-15 yıl önce çıkan şarkılardan örnek verebilir misiniz? Zor. Ama 100 yıl önceki şarkıları halen dinleyebiliyoruz. 20 yıl önce popüler olmuş, listelerin üstlerinde uzunca bir zaman kalmış kaç şarkıyı bana söyleyebilirsiniz. Bizim Leyla Gencer Opera binamız var. Milyonlarca insanın yaşadığı bir metropolde aslında her ilçede bir opera binası olması lazım. AVM yerine bana göre kültür merkezi açılması lazım, ilçe kütüphaneleri, konser, opera salonları, sanat kurslarının yapılacağı yerler açılması lazım” dedi.
“Kültür, sanat, spor. Bunlar asfalt yapmaktan daha önemli benim için” diyen Çetinkaya sözlerini, “Müziğin ve resmin dili, dini, ırkı yok. Ortak kültürümüz bunlar. Eğer biz dünyaya entegre olacaksak ve İstanbul da marka şehir diyorsak, bizim sanata ve kültüre önem vermemiz lazım. 1980’de sonra harcayan bir toplum yarattılar. Aynı şekilde spora da baktığımız zaman şu an uluslar arası kaç sporcumuz var? Bugün 3 büyükler diyoruz. Takımlara bakıyorsunuz; %80’i yabancı. Bu en çok önem verilen futbolda bile durum ortada. Bizim bundan sonraki politikamız kültür sanat ve spor üzerine olması lazım” şeklinde sürdürdü.
AK PARTİ NASIL İKTİDAR OLDU?
Siyasete farklı bir akış açısıyla yaklaşan Çetinkaya, siyaseti sanata benzeterek, “Siyaset; aslında boşluğu doldurma sanatıdır. AKP nasıl iktidar oldu? Diğer partilerin görmediği boşlukları doldurarak iktidar oldu. Bir arka mahalle sorunu var. Orada mağdur olmuş insanlar vardı ve kimse bunların derdine inmedi. Bunlar, onlarla öne çıktılar. Onların derdine derman olmaya çalıştılar ve iktidar oldular. Diğer partiler oyu garibandan alıp, yatırımı zengine yaptılar. Fakat bunlar, o garibanı zengin yaptılar. Bu adamlar sayesinde gecekonduda suyunu tankerle getirilenler şimdi o evden musluğundan sıcak su akan eve geçti. Bir şeyler aldılar, kredi çektiler. Bu adamların daha en az 8 sene borcu var bankaya. Belirli yaştaki bu adamlar korkuyor ki, başka bir iktidar gelir de biz bu borcu ödeyemeyiz diye” ifadelerini kullandı.
“Ben de kendimce nerede boşluk var onu doldurmaya çalışıyorum” sözleriyle konuşmasını sürdüren Çetinkaya, “Bunun adı siyaset olur, bunun adı amme hizmeti olur, topluma fayda olur. Ne derseniz deyin. Ben Başbakan, Cumhurbaşkanı olacak değilim. Ben burada öleceğim. Hiç olmazsa benim kapımın önü temiz olsun derdindeyim. Çünkü bizim aldığımız kültürde yaşadığın yeri güzel işle diye kavram var” açıklamalarında bulundu.
YEREL GAZETELER ULUSAL BASINDAN DAHA ETKİLİDİR.
Bakırköy Gazetesine ,Bakırköyün en etkili gazetesi ve en çok okunan haber portalı diyerek övgüler yağdıran ve yerel gazetelerin önemi değinen Çetinkaya, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Sizlerin aslında bizim hata yapmamızı engelleyen inspektörlersiniz. Yerel siyasette ulusal basından daha etkilisiniz. Sizin belediye başkanıyla, meclis üyeleriyle hiç muhatap olmamanız ve yanlışını gördüğünde karşısında olmanız lazım. Yazılı basının önemi çok büyük ve bizler burada iyi haberlerde çıkmak için çabalamalıyız. Sizler bizim denetçimizsiniz. Bizimle halk arasındaki köprüyü siz kuruyorsunuz.” Bakırköy Gazetesi bunu şimdiye kadar yapmış olduğu haberlerde tarafsız,objektif olduğunu göstermiştir ayrıcada bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Ama söylediklerime son verirken herkes bilsinki en büyük emek ve destek ,Başkan Dr.Bülent Kerimoğluna aittir onun desteki olmazsa hiçbir şey yapamayız dedi.
valla onu bunu bilmem, bakırkoy chp ilçesi osmaniye mahalle birimi korler sagırlar birbirini agırlardan öte gidemiyor, topluma istifade edecek hiç bir projesi yok, işin doğrusu nurhan çetinkaya yı yeni daha iki yıldır duyuyoruz bu adam nerdeydi nerden geldi kimdir nedir necidir bilmem ama gorduğum kultur sanatı bakırkoye yakısır sekilde yapıyor umuarım onu çabuk harcamazlar bu karakafalılar
CHP değil ama CHP liler kendi iç çatışmalarla uğrasmakdan, muhalefet yapmayı unuttular, buna MHPliler de eklenince AKP biraz kaba olacak ama sopayı koysa meclis coğunluğunu saglar, ülke yangın yeri CHP hala kendi iç savasınında, gazetenizi 1 aydır takip ediyoruz çok okunduğunuz doğru merakımdan soruyorum Nurhan beyi sosyal medya ve basından takip ediyorum tamamda allah askına bu adamı şişiriyormusunuz yoksa hakikatten bu kadar faal mi peki sanıyorum 40 kişi meclis uyeleri var galiba kimler onlar neden onların haberi yapılmıyor, şurada 2 sene kaldı sanıyorum secimlere soracağız geldiklerinde ne yaptınız diye.
Bakırkoyl u olarak size tesekkur ediyoruz, 1.5 yıl atıl duran bir opera binasını,aktif hale getirdiniz sayenizde bakırkoy kultur ve sanat ile anılmaya başladı, sizi ilk günden beri takip ediyoruz ben ve eşim gerek sabah sporları, bisiklet festivalleri,çok kulturlu mutfak mirası projelerinizle, hakikatten proje adamısınız her chp linin ve meclis üyesinin örnek alması gereken birisiniz sizi tebrik ediyoruz HASTASIYIZ
Çok güzel buraya kadar ama adama demezler mi ki "Bakırköy Belediye meclis üyesi olarak Bakırköy için ne yaptin? Bakırköyun hangi sorunlarıyla uğraştın? " bu kadar sözden sonra orda öylece durup kenardan kıyıdan köşeden herseyi izlemek değil bizzat Bakirkoyde ve Belediyede negibi sorunlar var bunların keşfini yapıp bizzat olayın içinde olup çözüm bulmaktır bır meclis üyesi olarak sizin goreviniz biz bunları göremedik. Nedir meclis üyeliği ve görevleri önce bunu lugattan öğrenip sonra o görevi icra etmek lazım. Değilse bende anlatırım şu şöyleydi bu böyleydi hobim şuydu fobim şuydu. Diyeceğim o ki önce hizmet gerisi teferruat...