Siyaset’te, Politik davranışlardaki kavram kargaşalarında ve yorumlarda; ASKER nerede olmalı? Nasıl durmalı? “Duruşu; RAHAT ta mı? ESAS DURUŞ ta mı olmalı? Yoksa, sivillerin yakıştırdığı bir tabir ( Her şeye sessiz kalıp bitaraf olanlar için) KURŞUN ASKER misali mi” olmalı?
Öncelikle ASKER, “ Siyasetin; ne derseniz deyin, Asker Politikanın içinde de dışında da politik görüşlerde olmamalı, olamaz da!…” Deseler de… Hele hele İÇ HİZMET KANUNU 35. Md. yeni uygulaması değişikliği sonucu ve ( 13 Temmuz 2013-6496 Sayı 18. Md.) kurala uymayan ASKER kişileri her an Silivri, Maltepe, Kartal… vs. Huzurevlerinde dinlendirilmek üzere kampa çekebilirler…
15 Temmuz sonrası; bazı yetkililerin(!) Değişen iç Hizmet Kanunu 35. Md. si gereği( Ergenekon-Balyoz suçlamalarından) yapılan yanlış uygulamadan dolayı; “Biz Yanlış yaptık, yanıldık” vs. özür dilemeler olsa da O Komutanlardan ( Hiç suçu olmayanlar, sonra beraat edenler) Ailelerinden, uzakta Silivri vs. de zorunlu kampta TUTSAK olarak 3–4 yıl ayrıgeçirenler… Ailece ıstırap çeken O komutanların vebalini karşılayabilirler m?..Özür dileseler dahi!…
Vefat eden, namus ve şereflerine leke getirildiği için intihar edenler ile hastanede vefat eden O,“BABA” komutanlar ve sonuçta yalnız kalan eş ve çocuklar!…
ASKER de insan be! Yaptığı iş, meslek değil ki, YAŞAM TARZI olduğu unutulmamalı…
Neymiş? Asker; yemez, içmez, gülmez, acıkmaz düşünür ama her düşündüğünü desöylemez, bilse de söyleyemez, icraatını yapmaz, yapamaz zira iç Hizm. K. 35. Md. değişikliği, değişik yorumlarla kaale alınırsa!… Sonuç mu?… ( Yazmak istemiyorum bu konuyu 35. Md’nin eski ve yeni değişikliğini müteakiben yazarak, yorumunu okuyucularımıza bırakıyorum.
Güzel Ülkem TÜRKİYEM için…
ASKER Bu milletin ülkenin OMURGASIDIR! Kırıldı mı, kırıldık mı? Hepimiz herkes zarar görür. Bu VATAN hepimizin. Başka TÜRKİYE yok unutmayalım!…
Temiz siyaset yapılmaz, ASKER de gerginliğe siyasi polemiğe girerek beyanatlar vererek karışır ise; Ne mi olur? ( Hemen Darbe- marbe gelmesin Akıllara)… Zira aşağıdaki sorunlarla-konularla ilgilenecek yetkili ve de çok etkili, hesap kitap bilen kişilerin bağlı olduğu bakanlıklar şüphesiz verdikleri beyanatlar,kuru sıkı atmalarla çözüm getireceklerdir.
Olumsuzluklar, ekonomik, siyasi vs. sorunlar basın özgürlüğünün sonsuz olduğu (!) güzel ülkemde: Her şeyi herkesi halledeceklerdir. Onun için ASKER’inbu olumsuzluklara karışıpta yapacağı bir husus yoktur. Dolayısıyla,
- Enflasyonun (+) arttığından değil, tek rakamlı hatta 0 ( SIFIR) olduğu
- İşsizliğin sorun olmadığı, işsiz kimse kalmadığı işi beğenmediği, için adeta işsizler ordusunu teşekkül ettiği ( Silah verip savaşmak üzere Libya’ya gönderebiliriz)
- Gayri Safi Milli Hasılanın kişi başı İskandinav ülkelerinden bile fazla olduğu…
- EYT ( Emeklilikte Yaşa Takılanlara) ve İşçilerin Maaşlarına JESTler yapılacağı…
- Asgari geçim ücretlerinin tavan yaptığı…
- Akdeniz’de Petrol doğal gaz bulunduktan sonra Libya ile yapılan mutabakat sonucu (aracı olanlara) akaryakıtın doğal gazında % 50 indirimli promosyon olarak verileceği vs.
Yetkililerce maddeler halinde yapılan açıklamalarda;
Bu vaatlerin ve jestlerin bizleri, toplumu ne kadar rahatlattığını bu köşede belirtmek yazmak, Türkiye’deki sonsuz Basın Özgürlüğünün(!)Gazetecilere verilen bir imkânı olduğunu bilmenizi isterim. Dolayısıyla bu satırları yazarken de huzur buluyorum adeta…
Ayrıca, hala benim gibi değil,daha doğru,teferruatlı yazangerçek gazetecilerin gerçekleri dile getiren dik kalemlerin hala içeride, dışarda olanların da tutuksuz yargılandıklarını düşünecek olursak; Ne yazsam, ne söylesem? Diye düşünüyorum. Davulun sesi gibi, dışardan hoş gelse de; BOŞ mu HOŞ mu olduğunun… Cevabını, değerlendirmesini sizlere bırakıyorum.
Sonuçta problemlerimiz çok olabilir? Problemleri örtbas edip, etrafı susturmak, Benim gibi bu problemleri hayt-huyt-heyt diyerek baskı altına almak için herkese adeta posta atarak, HOŞ görünüp, BOŞ konuşup yazdığıma bakmayın. Beni mazur görün.
Sorunumuz Var mı? Yok Mu? Fırından ekmek, tanzim satışlarından domates, kasaptan et aldığınız da her şeyin güzel, muazzam ucuzluk ve de ortamın günlük güneşlik olduğunu söyleyebilirim…
Yalandan kim ölmüş diyenlere!…“Doğruyu yazsam da kim okur, kim görür?” diyerek; matematiğim de zayıf, hesap bilmem ama,problemleri çözerim iddiasındayım…
Hoş mu? yoksa Boş mu?konuşarak yazarak biraz teselli verebildiysem ne mutlu bana…
Not: İç ve dış politika da zart-zurt, Heyt-Hayt demeyin bazıları gibi! Yoksa TRUMP’u örnek alan PUTİN de bir mektupta sizlere yazarsa diye…
Öyle bir şey olursa; bana (mail adresime) yazın lütfen uçak biletimi de alırsanız USA’ya da, Rusya’ya da gider,TRUMP’ın suratına milletim adına mektubu suratına çarptığımız gibi (!) PUTİN’e de aynı hareketi ben yapmazsam namerttim(!)…
Yazıtımla kimseye ne yol göstermek, ne akıl vermek ne de provoke etmek haddim değil. Sadece Türkiye’m de basın özgürlüğünün sonsuz olduğu(!) Ortamda; Fikri, vicdanı hür düşüncemi aktarıyorum o kadar…
Evet, Asker siyasete girmez. Politika yapmaz onun yeri; Vatan savunması için, İç ve dış mihraklara karşı CENK meydanlarında savaş vermek mücadele etmektir.
Asker siyasete girmeden üniformasını çıkartır, emekli olur. Ya da istifa sonucu; Bakan olarak seçilirse, kabineye de dışarıdan iştirak eder…
İktidar olsun, muhalefet olsun; siyasetin temiz yapılması naçizane görüşlerimin ifadesidir. Kendilerini seçen seçmeyen, tüm seçmenlere karşı saygılı olmak, karşılıklı hitaplarında da, aşık saz şairleri gibi atışmadan, bazıları gibi küfürleşmeden, temiz siyaset yapacakları, icraatlardada asla Askere buluşmadan…Askeri bulaştırmadan!…
“Her şey vatan için diyerek söz konusu Vatansa gerisi teferruattır.”
Saygılar deyerli amcam sizin fikrin en östün fikirdir allah uzun umurlar vesile eylesin amca
Emeğinize yüreğinize bilginize sağlık komutanım hepimize tercüman olmussunuz