Milliyet'ten Ayşe Özdemirin haberi,Esen Ağan 1954’te İstanbul’da doğdu. İlk müzik derslerini konservatuvar mezunu annesi Piraye hanımdan aldı. 1969’da “Aşkımızı Süpürmüşler” adlı 45’likte vokal yapınca adını duyurdu.
Sahneye ilk 16 yaşındayken Lunapark’ta Emel Sayın’ın kadrosunda çıktı.
Sonra yoluna ünlü müzik adamı Abdullah Nail Bayşu’nun taktığı Esengül adıyla devam etti. İkinci sahne çalışmasında Bebek Belediye Gazinosu’nun assolisti oldu. Burayı diğer büyük gazinolar izledi.
Bu süreçte eşinden ayrılan Esengül, ardından imam nikahı kıydırdığı Adnan Şenses ile tek filmi olan “”Yansın Bu Dünya”yı çevirdi. Semiramis Gazinosu’nda 1979’un 31 Mart gecesi Esengül sahnedeyken çifte cinayet işlendi.
Görgü tanıklarına göre, o gece gazinoya gelen “ünlü kabadayı” İsmail Hacısüleymanoğlu (Oflu İsmail) tabancasıyla işletmenin sahibi Akbukut Karaoğlu’yla şef garson Hasan Yolal’ı öldürdü.MUHTELİF İDDİALAR Çifte cinayetin nedeniyle ilgili muhtelif iddialarda bulunuldu.
Bu iddialardan bazıları şunlardı:
1- Oflu İsmail’in ortak olduğu menajerlik bürosu, Esengül’ü kendine bağlamak istiyor, Karaoğlu buna karşı çıkıyordu.
2- Olay Hacısüleymanoğlu ile Karaoğlu arasındaki uyuşturucu meselesinden kaynaklandı.
3- Görgü tanıklarından olan Esengül’ün kardeşi Sezen Beşikçi ise yıllar sonra olayı gazeteci Tülay Şubatlı’ya şöyle anlattı: “Oflu İsmail sahnenin en önündeki büyükçe bir masada oturuyordu. Masası çok kalabalıktı. Tabakların içinde kokain vardı, sürekli çekiyorlardı.
Ablam sahnedeyken Oflu İsmail ‘Aldırma Gönül’ şarkısını istedi.
Ablam da söyledi. Sonra bir daha söylemesini istedi. Ablam şarkıyı tekrar okudu.
Sonra bir anda silahlar patladı.
Ne olduğunu anlayamadım, bağırış çağırış herkes kaçıştı. Gazinonun patronu Akbulut Karaoğlu vuruldu.
Garson Hasan Yolalı da beni korumak isterken vuruldu, bana âşıktı, beni apar topar kulise götürmek isterken bir mermi de ona isabet etti.
Ablam ‘Sen bu olaya hiç karışmıyorsun’ dedi ve biz hemen toz olduk. Zaten gazinoyu da hemen boşalttırdılar. Ablam depresyona girdi, cinayeti gördüğünü söylese Oflular peşini bırakmayacak, söylemese ölen patronun yakınları söz konusu... Ablam deli gibiydi. Hiçbir şey anlatmadı, beni olaydan uzak tutmak için.” Çifte cinayete sahnede şarkı söylerken tanık olan Esengül, gerçekten de tarafların yakınlarından korkuyordu.
İddialara göre, herhangi bir saldırıya uğramamak için emniyete ifadeye giderken kılık değiştiriyordu.
Ama her şeye rağmen hayat devam ediyordu! Esengül de dehşetten sadece 17 gün sonra aldığı film teklifini kutlamak için sevgilisi olduğu söylenen iş insanı Mehmet Faruk Özfıratlı, kardeşi Sezen ve arkadaşları Turhan Yazıcı ile Emirgan’da geç vakitlere kadar eğlendi.
18 Nisan 1979’da sabaha karşı evlerine dönmekte olan grubun içinde bulunduğu otomobil Ataköy’de bariyerlere çarptı.
Otomobil parçalanırken Esengül ve Özfıratlı öldü, diğer iki kişi yaralandı.
Olay polis kayıtlarına aşırı hız ve alkolden kaynaklanan bir trafik kazası olarak geçse de şüphe sahiplerine göre gazinodaki dehşetin bir numaralı tanığını susturmak için tasarlanmış, faili meçhul bir ölüm tuzağıydı.
Artık gerçeği bilmek mümkün değil ama Esengül ölümünün 43’üncü yıldönümünde de bu şüphenin gölgesinde sevenlerinin gönlünde şarkılarıyla yaşıyor. O şarkılar mı?.. En başta tabii ki “Taht Kurmuşsun Kalbime”... MİT RAPORUNDA 'CİNAYET' DENİLMİŞTİÜnlü arabesk şarkıcısı Esengül'ün çifte cinayetten sadece 17 gün sonra trafikte ölmesi, mafya hesaplaşması iddiasını gündeme getirmişti.
Ama olay kayıtlara hız ve alkol kaynaklı trafik kazası olarak geçti.
Buna rağmen şüpheler aradan geçen 43 yıla rağmen devam etti. Bir iddiaya göre, direksiyondaki Özfıratlı, Ataköy’de caddenin ortasına konulmuş kalasları son anda fark edip fren yaptı. Ancak frenleri tutmayan otomobil bariyerlere çarptı. Kalasların yola bırakıldığı, frenlerin bozulduğu iddia edilirken otomobilin sıkıştırıldığı da öne sürüldü.
1985 tarihli MİT raporunda kazadan "Derin devlet destekli mafya tarafından, trafik kazası süsü verilerek işlenmiş cinayet" diye bahsedildi.
Çifte cinayetten 30 yıl hapis cezasına çarptırılan, ancak 2007'de Rahşan Affı'yla tahliye edilen İsmail Hacısüleymanoğlu ise 2015'te öldü.