Gaziantep'te, 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan ve 26 kişinin hayatını kaybettiği apartmana ilişkin aralarında Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak'ın da yer aldığı 6 sanık hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istenen iddianame kabul edildi.
İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığınca sorumluluk alanındaki Nurdağı ilçesi Başpınar Mahallesi'nde, Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve 26 kişinin yaşamını yitirdiği Kavak Apartmanı'na ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.
Tutuklu sanıklar Ökkeş Kavak, Mustafa T, Serdar Çelebi K. ve Fatma D. ile tutuksuz sanıklar Mine S.S. ve Ömer Faruk Ö. hakkında hazırlanan iddianame, İslahiye Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, belediye başkanı seçilmeden önceki yıllarda yapılan binanın müteahhidi olan Ökkeş Kavak ile diğer sanıkların, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Yapımına 1998 yılında ruhsatsız olarak başlanmış
Binanın yapımına ruhsatsız (kaçak) olarak 1998 yılında başlandığı ve 2001'de tamamlandığı belirtilen iddianamede, 26 Aralık 2013'te inşasına yeni başlanmış gibi sahte evrak tanzim edilerek yapı ruhsatı düzenlenen binanın yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığı kaydedildi.
Arsa sahibi A.G. tarafından ibraz edilen yapı ortaklığı sözleşmesi uyarınca binanın fiilen yapıldığı tarih itibarıyla yapım sorumlularının sanıklar Ökkeş Kavak ve Mustafa T. olduğu ayrıca binanın yapı ruhsatı alındığı tarihte müteahhidinin Ökkeş Kavak, şantiye şefinin Serdar Çelebi K, uygulama denetçisinin Mine S.S, kontrol elemanın Ömer Faruk Ö, laboratuvar teknisyeninin Fatma D. olduğu ifade edilen iddianamede, Karadeniz Teknik Üniversitesince düzenlenen bilirkişi raporuna yer verildi.
Kullanılan malzemelerin kalitesi yetersiz
Suça konu binanın fiilen yapıldığı tarih itibarıyla herhangi bir zemin etüdü, statik proje hesap raporu olmaksızın yapıldığı ve donatı detaylandırmasının yetersiz olduğu belirtilen raporda, binanın yapı ruhsatı alındığı tarih itibarıyla ise hazırlanan zemin etüt raporunda oturma analizlerinin yapılmadığı, yapım aşamasında rölöve ve projedeki taşıyıcı sistem eleman sayısı ve boyutunun uyumsuz, donatı detaylandırmasının ve kullanılan malzemelerin kalitesinin yetersiz olduğu kaydedildi.
Raporda, iş bitim aşamasında proje ile uygulama arasında farklılıklar bulunduğu, tüm bu eksikliklerin suça konu binanın yıkılmasında etkili olduğu ifade edildi.
Zemin etüt raporu da sahte çıktı
Zemin etüt raporunda R.K. adına atılı imzanın bu kişiye ait olmadığının tespit edildiği kaydedilen raporda, "Söz konusu zemin etüt raporunun da sahte olarak düzenlenerek binanın ruhsatlandırma aşamasında kullanıldığı anlaşılmıştır." denildi.Yapıya ilişkin düzenlenen kalıp ve donatı tutanakları ile beton döküm tutanaklarında yer alan imzaların söz konusu kişilere ait olmadığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Sanıkların görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyerek binanın ruhsatlandırıldığı tarihteki deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığını kontrol etmeksizin ve sahte belgelerle yapı ruhsatı düzenlenmesini sağladıkları, bu haliyle binanın yıkılmasında ve kişilerin ölümünde taksirli eylemleri ile sorumlu oldukları tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır."