Kılıçdaroğlu, bazı gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladı.Kılıçdaroğlu, “Size dönük bir soruşturmaya muhatap olma gibi bir şeyle karşı karşıya kalacağınızı düşünüyor musunuz?” sorusunu, “Kalırım ya da kalmam bilmiyorum ama hiçbir koşulda boyun eğmeyiz. Onların savcıları, hâkimleri, polisi olabilir. Hiçbir koşulda hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz. Başımız dik, onurlu gezeceğiz. Biz yurtseveriz, vatanını satanlar, ülkesini satanlar, ülkenin bütün sırlarını terör örgütlerine verenler asıl hesap vermesi gerekenlerdir” diye yanıtladı. “MİT TIR’ları belgelerini sizin talimatınızla Enis Bey’in verdiği yazıldı. Böyle bir şey yaptınız mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Hayır, kim söylüyor bunu. Niye belgesini koymuyorlar ortaya” karşılığını verdi. “İspat edemeyecekleri şeyi niye yaptılar?” sorusuna ise “Niçin yapmasın? Delile gerek yok ki. 20 Temmuz’da sivil darbe yapıldı diye boşuna mı diyoruz biz. Balyoz ve Ergenekon döneminde sahte delil üreterek yapıyorlardı, şimdi sahte delile gerek yok ki. Dosyanın içi boş, tutuklanan onlarca insan var, böyle bildiğimiz insanlar var. Hapishaneler dolu” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:Erdoğan itiraf etti: Erdoğan yaptığı açıklamayla aslında büyük bir itirafta bulunmuştur. ‘Ben savcılara talimat veriyorum, hâkimlere talimat veriyorum, benden aldıkları talimat üzerine onlar gereğini yapıyorlar. Bir ek öneri gerekiyorsa tekrar bana danışıyorlar, söylediklerimi yargıçlara ve savcılara dikte ettiriyorum.’ Enis Bey üzerinden, Erdoğan’ın yaptığı bu suçlama öteden beri bizim dile getirdiğimiz ‘Türkiye’de yargı bağımsız değildir, siyasi otorite yargıyı toplumu ya da kurumları biçimlendirmek için siyasi sopa olarak kullanıyor.’Herkes sustu biz susmayız: Bu, aslında Balyoz ve Ergenekon davalarına benzeyen bir kumpas davasıdır. Sahte deliller veya kendilerinin ürettiği deliller üzerinden ordu tasfiye edildi, bir anlamda perişan edildi. Dönüp dediler ki, burada bir kumpas var. Benzer bir kumpası oradaki deneyimden yola çıkarak chp üzerinden yapmak istiyorlar. CHP’yi susturmak istiyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar ordu sustu, sesini çıkaramadı, hak aradı, hukuk aradı, nasıl olsa bir gün adalet tecelli eder diye bekledi. Biz susmayacağız.Kumpas alışkanlıkları var: Bunların kumpas kurma alışkanlıkları var. Kimi beğenmiyorlarsa önce bir açıklama, sonra savcının harekete geçmesi, sonra iddianame, arkasından mahkeme kararı, sonra tutuklama. Gözdağı vermek istiyorlar. Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz.İçeriden bilgiyi nasıl alıyorsun: (Erdoğan’ın ‘içeriden bilgiler geliyor’ sözleri) Türkiye bir istihbarat devleti midir? Yoksa hukukun üstünlüğüne inanan bir devlet midir? İçeriden bilgiyi nasıl alıyorsun? Kimin aracılığıyla alıyorsun. Enis Bey, ‘50’ye yakın CHP milletvekiliyle görüştüm, hiç böyle bir şey söylemedim’ diyor. ‘Suç yok ki ortada itirafçı olayım’ diyor. Nedir bu? Balyoz ve Ergenekon kumpasında olduğu gibi CHP’ye yönelik kumpasın Erdoğan tarafından yönetilmesidir.Kozmik odayı Enis bey açmadı: Şimdi Enis Bey, casuslukla suçlanıyor. Türk adalarına Yunan bayrağını Enis Bey çekmedi, Kozmik Oda’ya FETÖ’nün adamlarını Enis Bey sokmadı. Eğer, casus olarak birilerini nitelendirmek gerekiyorsa devletin bütün sırlarını, kozmik odayı FETÖ’ye açan ve o bilgileri FETÖ’ye elleriyle teslim edenler gerçek casuslardır. Enis Bey’in hiçbir suçu yoktur. Mahkeme dosyasında da Enis Bey’i suçlayacak tek bir belge dahi yoktur.Sır değil: Anayasa Mahkemesi kararı gayet açık ve net diyor ki, ‘Bu MİT TIR’larıyla ilgili olarak bir devlet sırrı değildir.’ Herkesin bildiği şey devlet sırrı mı olur? Anayasa Mahkemesi, bu devlet sırrı değil dedikten sonra alt mahkeme bunu hangi gerekçeyle casuslukla suçlar? Ancak talimatla olur.Ailesine saldırıyorlar: Ağrıma giden şu. Enis Bey’in eşinin ve kızının yani ailesinin Enis Bey üzerinden saldırı altında tutulmasıdır, Enis Bey’in ailesine saldırılmasıdır. Bu saldırıyı yapanlar da kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayanlardır. Aileyi, aile bireylerinin bizim toplumda ne kadar önemli olduğunu herkes bilir. Ne ahlak, ne din, ne vicdan bunu kabul edemez.Karşı darbe OHAL’le başladı: (Karşı darbe) Parlamentoda OHAL ilanıyla başladı. Ne dediler? 3 aydan bile kısa bir süre uygulayacağız dediler. 1 yılı geçti. Bugün Erdoğan ‘demokratik parlamenter sistem bitti’ diyor, hukukun üstünlüğünden söz eden var mı? Her istediklerini bir KHK ile yapabiliyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:Erdoğan itiraf etti: Erdoğan yaptığı açıklamayla aslında büyük bir itirafta bulunmuştur. ‘Ben savcılara talimat veriyorum, hâkimlere talimat veriyorum, benden aldıkları talimat üzerine onlar gereğini yapıyorlar. Bir ek öneri gerekiyorsa tekrar bana danışıyorlar, söylediklerimi yargıçlara ve savcılara dikte ettiriyorum.’ Enis Bey üzerinden, Erdoğan’ın yaptığı bu suçlama öteden beri bizim dile getirdiğimiz ‘Türkiye’de yargı bağımsız değildir, siyasi otorite yargıyı toplumu ya da kurumları biçimlendirmek için siyasi sopa olarak kullanıyor.’Herkes sustu biz susmayız: Bu, aslında Balyoz ve Ergenekon davalarına benzeyen bir kumpas davasıdır. Sahte deliller veya kendilerinin ürettiği deliller üzerinden ordu tasfiye edildi, bir anlamda perişan edildi. Dönüp dediler ki, burada bir kumpas var. Benzer bir kumpası oradaki deneyimden yola çıkarak chp üzerinden yapmak istiyorlar. CHP’yi susturmak istiyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar ordu sustu, sesini çıkaramadı, hak aradı, hukuk aradı, nasıl olsa bir gün adalet tecelli eder diye bekledi. Biz susmayacağız.Kumpas alışkanlıkları var: Bunların kumpas kurma alışkanlıkları var. Kimi beğenmiyorlarsa önce bir açıklama, sonra savcının harekete geçmesi, sonra iddianame, arkasından mahkeme kararı, sonra tutuklama. Gözdağı vermek istiyorlar. Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz.İçeriden bilgiyi nasıl alıyorsun: (Erdoğan’ın ‘içeriden bilgiler geliyor’ sözleri) Türkiye bir istihbarat devleti midir? Yoksa hukukun üstünlüğüne inanan bir devlet midir? İçeriden bilgiyi nasıl alıyorsun? Kimin aracılığıyla alıyorsun. Enis Bey, ‘50’ye yakın CHP milletvekiliyle görüştüm, hiç böyle bir şey söylemedim’ diyor. ‘Suç yok ki ortada itirafçı olayım’ diyor. Nedir bu? Balyoz ve Ergenekon kumpasında olduğu gibi CHP’ye yönelik kumpasın Erdoğan tarafından yönetilmesidir.Kozmik odayı Enis bey açmadı: Şimdi Enis Bey, casuslukla suçlanıyor. Türk adalarına Yunan bayrağını Enis Bey çekmedi, Kozmik Oda’ya FETÖ’nün adamlarını Enis Bey sokmadı. Eğer, casus olarak birilerini nitelendirmek gerekiyorsa devletin bütün sırlarını, kozmik odayı FETÖ’ye açan ve o bilgileri FETÖ’ye elleriyle teslim edenler gerçek casuslardır. Enis Bey’in hiçbir suçu yoktur. Mahkeme dosyasında da Enis Bey’i suçlayacak tek bir belge dahi yoktur.Sır değil: Anayasa Mahkemesi kararı gayet açık ve net diyor ki, ‘Bu MİT TIR’larıyla ilgili olarak bir devlet sırrı değildir.’ Herkesin bildiği şey devlet sırrı mı olur? Anayasa Mahkemesi, bu devlet sırrı değil dedikten sonra alt mahkeme bunu hangi gerekçeyle casuslukla suçlar? Ancak talimatla olur.Ailesine saldırıyorlar: Ağrıma giden şu. Enis Bey’in eşinin ve kızının yani ailesinin Enis Bey üzerinden saldırı altında tutulmasıdır, Enis Bey’in ailesine saldırılmasıdır. Bu saldırıyı yapanlar da kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayanlardır. Aileyi, aile bireylerinin bizim toplumda ne kadar önemli olduğunu herkes bilir. Ne ahlak, ne din, ne vicdan bunu kabul edemez.Karşı darbe OHAL’le başladı: (Karşı darbe) Parlamentoda OHAL ilanıyla başladı. Ne dediler? 3 aydan bile kısa bir süre uygulayacağız dediler. 1 yılı geçti. Bugün Erdoğan ‘demokratik parlamenter sistem bitti’ diyor, hukukun üstünlüğünden söz eden var mı? Her istediklerini bir KHK ile yapabiliyorlar.