Bir biyoçeşitlilik olarak çürüyen ağaçların manzarası eşsizdir. Kılıçdaroğlu bey CHP’yi kökünden tasfiye ederken ‘çok çeşitli fikirleri kitle partisinde’ toplayacağı iddiasıyla ortaya çıkmıştı. Artık bu ‘çok çeşitli fikir mi?’ yoksa, biyoçeşitlilik mi hepimiz, herkes gördü, yaşadı.
Çürüyen ağacın içinde her türlü yiyici, ısırıcı, zehirli böcekler peydah olur, birbirlerini doğurur ve hızla çoğalıp ağacın etrafını sararlar.
Çok geçmeden çıyanlar, kertenkeleler, fareler ortaya çıkar.
CHP’deki biyoçeşiiiğe bakar mısınız?
Hepsi yiyici ısırıcı zehirleyici hepsi küflü nemli, böcekbilimciler için enfes manzara, bok böcekleri, karanlık böceği, buğday biti, taş böceği, ne kadar ‘kırıt varsa ne kadar ‘dışkı’ varsa, yiyerek, odunun özünü delik deşik ederler. Kurtçuklar çıyanlar, sümüklüböcekler salyangozlar bu küflü nemli sahipsiz ortamı çok sever. Ve örümcek ağları. Ve böcek iplikleri çürümüş ağaçtan canlı yaşayan sağlıklı ağaçlara doğru uzanır gözle görünmez iplikçiler daldan dala sarılır. O incecik örümcek ağı canlı ağaçları çelik testere gibi kemirir. Ve üstüne ölü dallar, düşmüş kurumuş yapraklar düşer ve hızla toprağa gömülür.
Halkın yüzde yirmibeşinin ‘muhalif’ diye oy verdiği bu çürümüş ağacın, kurtçuklar böcekler çıyanlar içinden ayağa kalkıp, Musul Seferi ve bol keseden ekonomik vaatlerle Cumhuriyet ve egemenlik ve hukukun sonunu hazırlayanlara karşı bir gücü var mı, bir sözü var mı, bir direnişi var mı?
Bu bol keseden ekonomik vaatler ve Musul Seferiyle yapılmak istenenlere karşı bu çürümüş ağacın dermanı gücü hali kaldı mı, bir ‘karşı itiraz ya da cümlelerini’ duydunuz mu? Oysa milyon çağlardan beri Bolu’dan Kastamonu’dan Batum sınırına kadar ladin ağaçları tarihler çağlar boyu her türlü kasırgaya karşı ayakta kaldılar. Hala oluk gibi erimiş mermer gibi reçine akıtır, dallarını milyon çağlardır poyrazlar lodoslar kıramadı… Kökleri granit kayalardan daha sağlamdır ve toprak üstünde çotuk çotuk yürürler. Nerde yüzyıl önce kurulan kökleri sağlam o Cumhuriyet! Cumhuriyeti kuran ve korumakla görevli partisi, nerdedir?
Isırıcı zehirleyici böcekler çıyanlar içinde dışkı pislik kokularını duymayan kalmadı! Cemaatin pisliği üstünde, PKK’nın kokulan üstünde, Türkiye’ye kast eden Türkiye’yi felaketlere kumpaslara sürükleyen sözümona liberallerin pislikleri üstünde…
CHP artık sosyolojinin konusu değil böcekbilimcilerin konusu, çürüme pislik koku, kaldırılıp temizlenmez ise, her yerde aynı ‘iğrenç’ kokular cesedini çürütür ve ülkenin ne kadar iğrenç vampir müteahhiti yaratığı varsa üstüne üşüşür…
Nihat Genç / Aydınlık
Toplum olarak çürümüşlüğümüzü, sadece CHP ye yükleyerek kendini temize çıkarmaya çalışan laf ebesi aydınlarımız oldukça, bu çürümüşlük devam edecektir.